Yalnız Gezegen

welcome

Siz Buraya Daha Önce De Gelmiştiniz. Tabii Gelmiştiniz Ya... Tabii. Ben Gördüğüm Yüzü Asla Unutmam. Buraya Gelin De Elinizi Sıkayım! Bir Şey Söyleyeyim Mi? Sizin Yüzünüzü Bile Görmeden, Yürüyüşünüzden Tanıdım. Castle Rock'a Dönmek Için Bundan Daha Iyi Bir Gün Seçemezdiniz.

One Way Ticket


Bugün Milli Piyangonun sitesine girip "119723 no'lu biletinize ikramiye isabet etmemiştir" yazısını görünce ziyadesiyle üzüldüm. Çünkü bugün otobüste Scorpions'tan Still Loving You dinlerken çeşitli planlar yapmıştım. Planıma göre büyük ikramiye bana çıkacaktı. Ben de koşarak Renault bayiisine gidecektim. onların sloganları "Drive the Change" yazılı masalarda oturup satış danışmanlarıyla hızlı hızlı konuşacaktım. "Panelvan mı alsam, jip mi bilmiyorum. Yok en iyisi almayayım ben." Satış danışmanı olanlara anlam vermek için soracaktı: "Ticaret için mi düşünüyordunuz, ne yapacaktınız bu aracı?" O zaman saatlerdir hazırlandığım şekilde Scorpions edasıyla ve Still Loving You melodisiyle bağırıp: "I WOULD TRY TO CHANGE" diyecektim. Sonra koşarak uzaklaşacaktım. Ama bunların hiçbirini ama hiçbirini yapamadım. Çünkü... 119723 no'lu biletime bir lira bile isabet etmemişti. :(

Yapma çiçek dediğimiz nesne doğanın bir taklidi değil mi şimdi? Örneğin gülü görüyoruz böyle kırmızı, beyaz falan. Onu alıyorsun kumaştan aynısını yapıyorsun. E tamam durum buyken fosforlu pembe yapma çiçek yapmak da ne ola ki? Ulan insafsız adam hayatında fosforlu pembe çiçek mi gördün sen doğada? Doğa anaya hakaret değil de ne bu şimdi? Aynı çevrede yaşamıyor muyuz nedir biz?

Bugün otobüste bir adam fırından aldığı bir poşet taşıyordu. "Nimet Fırıncılık. Tahıllı ve Kepekli Çeşitlerimizle Doyasıya Ekmek Yemenin Keyfini Yaşayın" Doyasıya ekmek yemek keyif verici bir durum da benim mi haberim yok, bilmiyorum. Bir de niye doyasıya ekmek yiyelim ki? Baktın yemekler kötü, ekmekle doyacaksın. Koşuyorsun Nimet Fırıncılık'a. "Tahıllı ve Kepekli ekmek çeşitleriniz mi var mı?" diyorsun. Eğer varsa alıp rahatlıyorsun. "Oh ben şimdi bunları doyasıya yerim."

Ahşap boyamak, keçelerden bir şeyler yapmak, ders çalışmak, oyun oynamak ve saçlarımı dalgalı yapmak istiyorum. Allah hepimize sabah 7de kalkıp fön çektirmeye giden kadın azmi versin, amin.

Metal müzikte bilinçaltı mesaj goreleri olabilir. "Biz Allahız, flesh, death, blood" falan diyor olmasınlar sakın? 10 - 25 yaş arası metal dinleyen her erkeğin sevdiği gruba "Allah mısınız siz?" deme sendromunu başka türlü açıklayamıyorum.

Bugün dolmuşta çalan (bütün toplu taşıma araçlarını kullandığım belli olsun istiyorum) şarkı beni yaşamdan soğuttu. Yıldız Usmonova feat Serdar Ortaç. O kırık Türkçe ve saçma sapan sözler birleşiyor... Serdar Ortaç zaten Serdar Ortaç. Ayrıca 78 yaşında adamın biri Bülent Ersoy'a şiir yazıp Posta'ya göndermiş. Espri yapmayacağım. Bu haliyle komik.

Ben neredeyse 20 yaşıma geldim, bildiğin eşek kadar oldum hâlâ şu "Türkiye'nin altı aslında bor dolu" "Karadeniz, uu beybi petrol cenneti" "Ne ülkeyse ye ye bitiremediler arkadaş" muhabbetleri sürüyor ya, kulaklarımı tıkayıp koşarak uzaklaşmak, Karayipler'de okumanın yazmanın bile bilinmediği bir adaya gitmek ve madensel bilgilerle birlikte bu Etibank hafızamı tamamen silmek istiyorum. Ama maalesef bunların hiçbirini yapamam. Ve bunları yapamıyor olmamın nedeni çok açık: 119723 no'lu biletime ikramiye isabet etmedi.