Yalnız Gezegen

welcome

Siz Buraya Daha Önce De Gelmiştiniz. Tabii Gelmiştiniz Ya... Tabii. Ben Gördüğüm Yüzü Asla Unutmam. Buraya Gelin De Elinizi Sıkayım! Bir Şey Söyleyeyim Mi? Sizin Yüzünüzü Bile Görmeden, Yürüyüşünüzden Tanıdım. Castle Rock'a Dönmek Için Bundan Daha Iyi Bir Gün Seçemezdiniz.

Fotoğraflar


Mikael "Sorrow in me" derken, benim de güzel şehrim beyaza boyanıyor. Karla ilgili yazılarım genellikle melankolik ve karamsar bir havada oluyor, farkındayım. Bu sefer öyle olmasını istemiyorum. Aslında ne istediğimi de bilmiyorum tam. Canım sıkıldı sanırım biraz. Önümdeki resimlere falan bakıyorum şimdi. Her yere fotoğraf koymayı ne kadar çok seviyorum böyle. Korkarım bir gün odam fotoğraftan geçilmeyecek. Ama fotoğraflar güzel şeyler. Mutluluğu dondurmak gibi birşey. Bence bu yüzden gülümsüyoruz fotoğraf çektirdiğimizde. Ya da belki bir insanın en güzel görünen hali gülümsemek de olabilir tabi ki. Şahsım adına ise bilemiyorum, ben zaten mutluyum galiba. Her neyse beni bir kenara bırakırsak -ki bu çok saçma olur, yazar benim yani, bilemiyorum artık- fotoğraflar gerçekten güzel şeyler. Mutluluğu dondurup odana koyuyor ve o anı hatırlıyorsun tekrar. Ya da bazı resimler var ki sen yoksun. Hatırlamak istediğin kişiler var sadece. Her baktığında gülümsediğin. Olur ki kötü birşey gelirse aklına o fotoğrafa bakıyorsun ve o kötü şey uçuyor gidiyor aklından. Biliyorsun ki onlar hep yanında, onlar seni hep sevecek. Aslında birinin sevgisinden emin olmak ne kadar doğru, sorgulamıyorsun. Herşeyi de sorgulamamalı insan. 
:) 

0 yorum: